1 Nisan 2010 Perşembe

23 Şubat 2010 Salı

19 Şubat 2010 Cuma

Kitapçıdan Geldim:)))


"Oğullar ve Rencide Ruhlar" kitabının arkasındaki yazıya bayıldım:))








18 Şubat 2010 Perşembe

İkisi Bir Arada


Kitapçı rafında gözüme çarpan "Körlük"inanılmaz güzel bir roman ve sanırım filmi de varmış.Ev de fırsat buldukça okuyorum. "Neva" ise inanılmaz övülen bir roman olduğu için elimde,onu da okulda okuyorum.52.sayfadayım ve sürekli iç sesim"kötü,okuma,bırak"diyor.Yine de hırs yaptım, her şeye rağmen bitireceğim.


17 Şubat 2010 Çarşamba

Elif Ada'm,Dünyam...




Beyaz Tuval göndermiş, kızıma bu güzel hırkayı ve içindeki tişörtü.Bir de elbise vardı heyacanla açtığım paketin içinde ama azıcık daha büyümesi lazım bizim cimcimenin:)
* * *
Bloga uzunca bir süre ara verdim,bir çok sebebi var.
1.Ciddi bir çalışma temposu
2.Elif Ada'nın yaşamımıza hızlı bir giriş yapması
3.Bunlardan da önce blogspot alemine bir türlü adapte olamamam.
Blogcu'da yazıyorduk önceleri...
Yazıştığımız arkadaşlarımız,okuduğumuz bloglar.Herşey daha samimiydi orada.Evim gibiydi,yabancı hissetmiyordum kendimi ama buradan aynı zevki alamıyorum bir türlü.
Yine de yeni bir başlangıç yapıp başlıyorum yazmaya,sadece Beyaz Tuval için...



1 Aralık 2009 Salı

Elif Ada


"Hayatımız çöp"diyordu ya,bir kere daha hatırlatmaktan zarar gelmez, "geçmişimiz de çöptür,çöplüktür." Ülkelerin tarihleri çöplüktür, kentlerin , ailelerin, evliliklerin, kavimlerin.Hatırlamak o çöplüğü karıştırmaktır.




Çöplük romanını daha yeni bitirdim, ve aylar sonra mail hesabımı açıp Beyaz Tuval'in beni hala anımsamasınave yeniden yazmaya başlamasına çocuklar gibi sevinip,kendimi önce onun blogunda sonra da burada buldum.




Onu okudum,




epeydir yazmıyordu,belki kızgındı birilerine ya da kırgındı,bilmiyorum.




Biraz sitem hissettiğim mesajları ile utandım...




Yaşadığım sonu gelmeyen sorunlardan,kaostan sıyrılıp,her ne olursa olsun beni rahatlatan okumaktan sonra yazmanın anlamlı ya da anlamsız birşeyler yazmanın ne kadar önemli olduğunu anladım Beyaz Tuval'im sayesinde.




O okur, bilir çünkü iyi miyim?


Üzgün müyüm?


Kızgın mıyım?




Gülümsetirken bazen onu ,bazen gözlerini yaşartırım ama bilirim ki okur o beni.


Gündelik yaşam o kadar hızlı akıyor ki,bazen çalan telefona yanıt vermek külfet oluyor.Ama günün ya da gecenin herhangi bir saati açıp usul usul okunabiliyor,bir dostun yazdıkları....


Dedim ve yeniden başladım.


01.12.2009


* * *


31.12.2009 tarihi yaşamımın dönüm noktası oldu.


Bir kızım oldu.


Elif Ada dünyama güneş gibi doğdu:)









3 Kasım 2009 Salı

Hoşça kal

Facebook'ta yazıp çiziyorum artık...


Duygu Çağlar Gizli