7 Mayıs 2009 Perşembe

Kendime Höykürmelerime Devam Yazısı



“Pasaklı Tanrıça” bitmek üzere.

Ihlamur’a koca bir teşekkürüm var, bana bu kitabı önerdiği için.

“Günde 20 sayfa okuyacağım, bundan sonra kitaplarımı.”sözüme sadık kaldım.

İyi de bir karar, epeydir ertelediğim bir şeydi.

Bir de bir sayaç olsa bedenimin herhangi bir yerinde de her şeyi sıfırlasam, tam süper olurdu diye düşünüyorum.

X arkadaşım aradı dün, blogumu okumuş “bu kadar mı canına yetti her şey, haykırmışsın.”dedi.


Sonra Y arkadaşım aradı, blogu okumuş “canımsın, toparla artık kendini,”dedi.


X’de Y ‘de keyifsizdi, anlattılar azıcık, kimse mutlu değil, anladım.Yakın uzak herkes kendi payına düşeni yaşıyor bu hayatta.

“Seni Seviyorum”demiyor, artık.
“Ben dersem Kİ seni seviyorum, ben de” diyor.
“Beni seviyor musun?”diye sorarsam
“Evet, seviyorum”diyor.
“Ve ben kendiliğinden ne zamandır Seni Seviyorum sözünün söylenmediği tarihi tutuyorum.”diyor Mare’de…


Yaşam hızla akıp gidiyor, geride kalan ve bazen de bizimle birlikte gelen, birlikte büyüyen hayaller, sanrılar, sancılar…


Sabah uyandığımda yatakta bir mıknatıs vardı ve beni çekiyordu sanki. “Oldu peki mıknatıs, seninim.”dedim ve tekrar başladım uyumaya. Ne kadar şizofren olmuş uykularım…

Yarı uyur yarı uyanık uyumaktan, her uyuduğumda gördüğüm en çetrefilli kabuslardan nasıl bir sıkıldım, anlatamam.

Daha bunun için gidip bir uzmanla görüşeceğim, 3 ay oldu, ben hala gideceğim.

Neyse saat 10:30’da uyandım, yatakta oturdum bir müddet. Sağa sola bakındım, “Peh”dedim aklıma cart diye gelen göz yaşartacak bir anıyı başımdan alelacele savmaya çalışırken bir karar aldım.

Hayata ve insanlara bunca samimi ve saftirik davranmanın geri dönüşümü kalp ağrısı ve bolca sıvı kaybından başka bir halta yaramadığından "bundan sonra neler yapmam gerek?”
listesi hazırlamaya karar verdim.

Cinler, fitne fesatlar,iki yüzlüler, üç günde güven kazandıranlar,hırlayanlar, zırlayanlar, cartlar curtlar, bi bok olmayıp, hanımefendi muamelesi görenler KAZANIYOR, madem Kİ
Bu liste tez zamanda hazır olmalı.

3 yorum:

  1. Pasaklı Tanrıça'yı renklipamuklar'a doğum günü hatırası kalsın diye almıştım. O da bana Çılgın Kalabalıktan Uzak'ı almıştı. Bundan böyle doğum günlerimizde birbirimize mutlaka hatıra kitaplar vereceğiz.

    Çok matrak bir kitap. Her sorun ne kadar kolay çözümleniyor. İş, aşk, para pul şıp diye yoluna giriveriyor her şey. Bir gün avukatsın, ertesi gün hizmetçi, bir ertesi gün dünyanın en şöhretli kadını! Ne esnek, ne rahat bir hayat. Yıllardır böyle bir kitap okumuyordum iyi ki okumuşum. Çünkü işim nedeniyle yine haddimden fazla ciddileştim. Ah, okuduklarımı bir bilsen can dayanmaz.


    Kimse mutlu değil. Genel bir mutsuzluk var havada. Blogcu kızlara baksana, herkes dökülüyor mutsuzluktan ve karamsarlıktan...

    YanıtlaSil
  2. Sen ne olursa olsun samimi ve saftirik kalsan olmaz mı peri?

    YanıtlaSil