14 Mayıs 2009 Perşembe

Paranoyak Aşk (Arşiv 28.08.2006 )



‘Kırmızı Pazartesi’…
Bu kitaba çok geç kalmadığım için şanslı sayıyorum kendimi.Gabriel Garcia Marquez’in okuduğum üçüncü kitabı ama beni en çok etkileyen kitabı da kesinlikle bu oldu.

Romanın başkahramanı Santiago Nasar’ın bir namus cinayetine kurban verilmesini ince bir hüzünle anlatan Marquez ,yine yeniden kalbimi fethetti.

Okumaktan asla vazgeçmeyeceklere başucu kitabı olarak tavsiye edilir.



Benim bugün aşklara ve aşıklara sataşasım var :))

Yaklaşık bir ya da iki haftadır 'Pınar Altuğ' vakasını gerek yazılı gerekse görsel basından gözümüze gözümüze soktukları için böğürerek bazen de kusma noktasına gelerek takip ediyoruz.

Benim derdim Pınar'ın ne yaptığı,neler yaşadığı değil.
Ne hali varsa görsün...

Benim derdim AŞK'ın bu derece ayaklar altında sürünmesi...

Daha dün 'Aşığım,geberiyorum'dediğin adamı ya da kadını ertesi gün ,hadi taş çatlasın bir hafta sonra nasıl unutup başkasının aşkından geberir hale geliyor insan bunu anlamıyorum.

Eskiden naifti aşklar ve aşıklar...

Komşu çocuklarının,en yakın arkadaşların,kuzenlerin ellerine tutuşturulur, çizgili ya da harita metod defterinden koparılmış bir sayfaya yazılırdı aşk,sevgiliye ulaşsın diye ...

Sessizdi,yormazdı bu denli ...

Şimdiler de aşk gürültülü ve bir o kadar da paranoyak.Aşıklar aşka geldiklerinde,öfkelendiklerinde,ilişkiyi bitirmeye karar verdiklerinde bipletip duruyorlar cep telefonlarını...

Sevgiliyi kıskanmak,benimsemek,onunla evlilik hayalleri kurmak hatta iğrençleşip kafeslemeye çalışmak...

Hepsini anlayabiliyorum da paranoyaklaşan bu aşkın içinde sessizce yok olan gururu kimsenin umursamamasını anlayamamak beni iyice delirtiyor.

Cayır cayır ardı arkası kesilmeyen sms ler ,yılmayıp aramalar,daha da abartıp 'cabuk bulunduğun yerin resmini telefonununla çek gönder'diyen iyice zıvanadan çıkma halleri...

Aşk'a bulaşmış teknoloji...

'Arama beni'diyor defalarca bir arkadaşım bugün telefonda birisine.
'Emin misin' diyor hattın diğer ucundaki gurur yoksunu ...
Telefon kapanıyor...
Bip..bip...

Bir de 'aradığınız numaraya ulaşılamıyor'durumu var ki;
Telefonunuzu açtığınızda ardı arkası kesilmeyen nefret smsleri...


Aşkı da ,özlemeyi de,ayrılığı da beceremiyoruz.

Aşkın beklemeye mecali kalmamış artık...

Herkese bol paranoyaklı günler dilerim.

2 yorum:

  1. Uykum geldi, yoruldum çok, yatmadan önce sana uğrayayım dedim. İyi misin Duygucum? İyi ol ne olur. Geçip gidiyor her şey. Geçip giderken bizden de geriye bir şeyler kalsın.

    Yarın mutlu bir gün olsun senin için... Güzel bir gün yaşamaya bakın birlikte. Blogundan o muhteşem aşkı anlatan yazılarını okumayı özledim.




    Sevgiler

    YanıtlaSil
  2. yazarın kitaplarını okudukça anlıyorsun ki adam piyasa ilişkileri içinde hep başa sarıyor, yani fazla zaman ayırmaya değecek biri değil..

    işte bu eleştiriye şöyle yanıt verdi orada baştan yedinci sırada dikelen.
    sende mi brütüs


    :)

    uzun zaman sonra seni bulup okumak güzeldi umarım keyfin iyicedir..

    YanıtlaSil